Sentence examples of "меня взяли" in Russian

<>
Меня взяли садовником на прошлой неделе, пока не пришла проверка. Geçen hafta peyzajcının biri beni işe aldı. Sabıka kaydım gelinceye kadar.
у меня взяли гарпун и ружьё. Onlar senin tüfeğini ve arabanı aldılar.
Говорю же, меня взяли назад. Sana işe geri alındım dedim ya.
Месяц назад меня взяли в Хитроу на наркотиках. Bir ay önce Heathrow Havaalanında uyuşturucu ile yakalandım.
Для чего именно меня взяли на работу? Ben tam olarak buraya ne için alındım?
Но меня взяли, потому что ты меня бросил. Ama orada bırakıp kaçtığın için, beni içeri attılar.
И меня взяли в правительство. Ve devlet tarafından işe alındım.
Я благодарна, что Вы взяли меня на работу. Bakın, beni işe geri aldığınız için size minnettarım.
Откуда вы его взяли, из кабинета биологии? O şeyi nerede buldunuz, fen dersinden mi?
Пожалуйста, извините меня: Lütfen beni affedin:
Что, что взяли его? Sen onu sen onu yakaladın?
Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон. Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim.
Снаружи несколько террористов, которые взяли в заложники весь наш класс. Burada teröristler yada banka soyguncuları yada herneyseler, sınıfımızı rehin aldılar.
У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий. Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum.
Пришельцы не взяли ничего. Uzaylılar hiçbir şey almadı.
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
Да, так мистер Логан, откуда вы взяли эти номера? Evet, pekala Bay Logan, bu numaraları nereden elde ettiniz?
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Мы взяли рыбу и засунули ее в их вентиляцию. Biz de bir balık alıp, barın havalandırmasına koyduk.
В первые часы моего пребывания в Порто город произвел на меня огромное впечатление. Porto ziyaretimin ilk saatleri bende çok güzel izlenimler bıraktı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.