Beispiele für die Verwendung von "olsun" im Türkischen

<>
Bu sana bir ders olsun, Doktor. Пусть это будет вам уроком, доктор.
Tanrı Aşkına, bir kere olsun şu mülkiyet haklarını unutsan. Бога ради, забудьте вы хоть раз о своей собственности.
Şimdi, parkta yürüyüşe çıkarım. Hava yağmurlu ya da güneşli olsun fark etmez. А сейчас я иду прогуляться в парк, будь то дождь или снег.
Ben hep çocuklarım olsun isterim. Я всегда хотел иметь детей.
Liam, her şeyi benim bir geleceğim olsun diye yaptı. Ben de bir geleceğim olmasında çok kararlıyım. Все, что сделал Лиам, было ради моего будущего, и оно определенно будет у меня.
Eğer bir kez dahi olsun sınırı aşarsan beni tehlikeye sokarsın ve bu işe son veririm. Ладно, но если хоть чем-то поставишь меня под угрозу, я положу всему конец.
Ve lanet olsun eğer dirilmiş bir saksafoncu değil de gizli görevdeyse kimin için çalışıyordu? Чтоб меня, если это не воскресший саксофонист под прикрытием. На кого он работает?
Şey, "daha da kötüsünü yaptık" diyecektim ama olsun. Я хотела сказать "делали и похуже", но да.
Bugün burada mahvettiğimiz, her ne kadar öyle olsun istesem de senin adın değil. Это не твое доброе имя мы сегодня похороним, хотя я бы предпочла твое.
Cesetleri olduğu yerde bırakın. Birkaç gün gözlerinin önünde olsun. Оставьте тела на месте, пусть смотрят несколько дней.
Alacağı disiplin cezasıyla Mali'ye gönderilecek olma ihtimali ne kadar zayıf olursa olsun ben bu riski alabileceğimi zannetmiyorum. Если есть хоть минимальный риск его отправки в Мали, я не готов идти на этот риск.
Konu para ya da unvan olsun suçların çoğu erkekler tarafından işlenmiştir. Большинство преступлений совершили мужчины, будь то за деньги или статус.
Çok arkadaşın olacağına birkaç arkadaşın olsun daha iyi. Лучше иметь несколько хороших друзей, чем много приятелей.
Özgeçmişinde bir altın yıldız olsun diye Neal'ı sattın! Вы подставили Нила ради золотой звездочки в резюме.
Google, soruyu sesli sorma ihtiyacını ortadan kaldırdı sanıyordum, ama olsun. Я думала, Гугл отменил необходимость задавать вопросы вслух, но ладно.
Ne yani, ben size mutfağınız olsun diye mi vergi ödüyorum? Значит я плачу налоги, чтоб у вас тут кухня была?
Bu çocuklar için bir ders olsun. Пусть это будет уроком для детей.
Tek bir şey daha söyle ve suratın bu ağaç gibi olsun. Скажи хоть слово, и твое лицо кончит как это дерево.
Bu gece buna bir son vereceğim, ne pahasına olursa olsun. Я собираюсь положить конец этому прямо сейчас, будь что будет.
Her zaman sikim olsun istemiştim, sonra da "neyi bekliyorsun?" dedim. Я всегда хотела иметь член и вот подумала "Чего же я теряюсь?"
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.