Sentence examples of "işi" in Turkish

<>
Katil işi bitirmek için geri geldi. Убийца вернулся, чтобы закончить работу.
Bir işi yapmak vardır bir de yapmamak vardır. Bu kadar! Есть дело, которое надо раскрыть, и больше ничего!
Minik bir ofis işi için birine ihtiyacım var o tip bir şey. У меня есть маленькая офисная работа, где мне нужен кто-то. Типа...
Herkesin günlük ev işi var ya da evin bakımı için kişisel sorumluluğu. И у всех есть обязанности или отдельные поручения для работы по дому.
Dick Tracy'nin mutfakta ne işi var? Что Дик Трейси делает в кухне?
Bu imparatorluk işi iyi görünüyor. Эти имперские дела выглядят отлично.
Dinle, bu işi bitirme ve gitme zamanı geldi. Слушай, пора заканчивать эту работу и двигаться дальше.
Bir işi var ve birçok insanla karşılaşıyor. Her hangi birinden Rotavirüs kapmış olabilir. У него свой бизнес, постоянно контактирует с людьми, мог подхватить ротавирус.
O halde Lower Manhattan'da ne işi varmış? Так что он делал в Нижнем Манхеттене?
Sonraki gün Pod bir güvenlik işi buldu. На следующий день Бод устроился работать охранником.
Bubba'nın ailesi karides işi hakkında bilinebilecek her şeyi biliyordu. Семья Буббы знала все, что касается креветочного бизнеса.
İçimden bir ses bu işi iyi yapacağını söylüyor. Я чувствую ты будешь хороша на этой работе.
Beni aldatıyordu, avukatlık yapıyordu bir de gizli işi mi varmış? Он заводил интрижки, управлял юридической фирмой и владел тайным бизнесом?
Yarım kalan bir işi olmadığından emin olmak istiyoruz. Хотим убедиться, что не осталось незавершённых дел.
Onun bu işi yapmasını gerçekten istediğimi mi zannediyorsun? Думаешь, я хочу чтобы она это делала?
Polis arabasının ne işi var dışarıda? Что там снаружи делают полицейские машины?
Ama sen sevdiğin işi yapıyorsun. Но ты занимаешься любимым делом.
Başsavcı üzülerek acil bir işi için gitmek zorunda kaldığını söyledi. Генеральный прокурор сожалеет, что пришлось уйти по срочному делу.
Bu işi yaptığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu anladığını sanmıyorum, dedektif. Вряд ли вы понимаете, как нам повезло с работой, детектив.
Müdürüm de tepeme binmiş hâlde bu işi bitirmem için beni başkente gönderiyor. Директор насела на меня и прислала сюда, чтобы покончить с этим.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.