Sentence examples of "решить головоломку" in Russian

<>
Джорж-Майкл, тем временем, пытался решить свою головоломку. George Michael, bu sırada bir gizemi çözmeye çalışıyordu.
Вы себе придумали настоящую головоломку. Kendine gerçek bir bulmaca bulmuşsun.
Чтобы решить проблему нехватки пространства для хранения радиоактивных отходов, они предлагают отправить за границу для переработки топливных стержней. Nükleer atıkları depolama alanı yetersizliği problemini çözmek için, Başbakan Ma yönetimi, 00 tane yüksek radyoaktif kullanılmış yakıt çubuğunu yeniden işlemek üzere denizaşırı göndermeyi öneriyor.
Нашёл следующую головоломку, Финч. Bir sonraki bulmacayı buldum Finch.
Пока я пытался решить проблему Фрэнка, проблема Джой снова возникла. Ben Frank'in sorununu çözmeye çalışırken, Joy'un sorunu tekrar baş gösteriyordu.
Чтобы превратить дело в головоломку, в которой нет решения. Bunu neden yapayım? Asla çözemeyeceğin bir bulmaca yaratmak için.
А я пытаюсь ее решить. Ama ben bulmaca çözmeye çalışıyorum.
Здесь она решает головоломку "Ханойская башня". Lucas Kulesi adı verilen bir bulmaca üzerinde çalışıyor.
Теперь вам предстоит решить, стоит ли Джессике и дальше управлять фирмой. Hepiniz, Jessica'nın bu şirketi yönetmeye, devam edip etmeyeceğine karar vereceksiniz.
Похоже нам не остаётся ничего, кроме как провести всю ночь, методично разгадывая эту головоломку. Sanırım bu bulmacayı metodlu bir şekilde çözmek için bütün gecemizi harcamak dışında yapacak bir şey yok.
Встретимся здесь в пятницу чтобы решить является ли пособие законным. Davanın ret edilip edilmeyeceğinin kararı için Cuma günü tekrar buradayız.
Если мы сложим головоломку, мы разгадаем вас? Eğer bulmacayı çözersek, seni çözmüş mü olacağız?
Он должен решить до следующей недели. Gelecek haftaya kadar kararını vermesi gerekiyor.
Так проблему не решить! Bu hiçbir şeyi çözmez!
Пытаюсь решить, стоит ли выкладывать статью самой. Kendi yazımı kendim mi bloglamalıyım karar vermeye çalışıyorum.
Это не поможет решить наши проблемы. Bu, sorunlarımızı çözmeye yardımcı olmaz.
Мы должны дать природе это решить. Buna doğanın karar vermesine izin vereceğiz.
Что, если мы позволим школе решить, кто будет поддерживать рестлеров? Güreşçilere kimin tezahürat yapacağına bırakalım da okul karar versin, ne diyorsunuz?
Нет, ты должен решить. Hayır, karar vermen lazım.
Тебе придётся решить, какому миру ты принадлежишь. Hangi dünyaya ait olduğuna karar vermek zorunda kalacaksın.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.