Beispiele für die Verwendung von "vereceğim" im Türkischen

<>
Ama sana aslında kütüphane kartı vereceğim. Но я вам дам библиотечную карточку.
Lonnie Perkins'i serbest bıraktığınızda, size bu kontrolü geri vereceğim. Как только отпустите Лонни Перкинса, я верну контроль вам.
Ben de size anlaşmamı kabul etmeniz için dakika vereceğim. Я даю вам пять минут, чтобы принять моё.
Diyor ki, "bunu bir kere daha yaparsan ördeği sana geri vereceğim." Она ему "Если ты это повторишь, я отдам тебе твою утку".
Pekala, Onun nerde çalıştığına dair bir ipucu vereceğim. Ладно, я дам тебе подсказку где она работает.
Bu gece buna bir son vereceğim, ne pahasına olursa olsun. Я собираюсь положить конец этому прямо сейчас, будь что будет.
Sanırım biraz daha güneşin altında kalmasına izin vereceğim. Думаю дать ему посидеть на солнце ещё немного.
Eğer Escobar bu ölümleri kullanarak bana mesaj veriyorsa, ona cevap vereceğim. И раз Эскобар передаёт мне послание через их смерти, я отвечу.
Seni orada teslim edip Harrison'ı da Çocuk Esirgeme Kurumu'na vereceğim. Сдам вас им, а Гаррисона передам службе защиты детей.
Bana biraz zaman ver, ben de sana hikayeni vereceğim. Дайте мне время подумать, и вы получите свою историю.
Ama onu gecenin ilerleyen saatlerinde vereceğim. Но получишь его позже, вечером.
Size bir kamu davasının olay kurgusunu vereceğim her bir birey için hazırlanması olası savunmaları ve diğer seçenekleri belirleyeceksiniz. Я расскажу вам ситуацию из уголовной практики И вы определите все возможные линии защиты для каждого из участников.
Kont oğlunun davranışlarının kendini ne kadar sinirlendirdiğini ifade eder. ("İl mio sangue la vita darei" - "Oh, hayatımın kanını vereceğim"). Граф выражает своё разочарование в сыне ("Il mio sangue la vita darei" / "Своей кровью и жизнью готов я заплатить за могущество сына").
Ben sana çantayı vereceğim ama senin de bana bir iyilik yapman gerek. Ладно? - Я дам тебе портфель. - Дай мне портфель.
Eğer gerçek filozof taşı yaratılırsa, Al'a normal vucudunu geri vereceğim, sonra yok olucaz. Если получится настоящий философский камень, я верну Алу человеческое тело, а затем исчезну.
Sana paramı ödemen için bir hafta mühlet vereceğim. Даю тебе неделю, чтобы вернуть мне деньги.
Onu korumak için sahip olduğum tüm yaşamları vereceğim. Я отдам все свои жизни ради его защиты.
Özelliklerini vereceğim,.. ekipmanları da koyacağım "dedim. Я дам тебе спецификации, и установлю оборудование. "
Ne sana zarar vereceğim, ne de bunu aleyhine kullanacağım. Я не собираюсь вредить тебе или использовать это против тебя.
Sana bir milyon dolar vereceğim, nakit. Я дам тебе миллион долларов, наличными.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.