Sentence examples of "hak etmek" in Turkish

<>
Bazen saygıyı hak etmek için misilleme yapman gerekir. Иногда нужно дать отпор, чтобы завоевать уважение.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Diğer Zone yazarları ile hapiste olan Atnaf, hapis cezası değil övgü hak ediyor. Атнаф, вместе с другими заключенными блогерами Zone, заслуживает похвалы, а не тюремного приговора.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Hiçbir şeyi hak etmedin. Ничего ты не заслужила.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Jack'in neyi hak ettiğini bildiğini mi sanıyorsun? Откуда вы знаете, чего он заслуживает?
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Kısacık değerli hayatlarını harcadıkları için acı çekmeyi hak ediyorlar. Они заслуживают муки за растрату их мимолетных драгоценных жизней.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Bilmeyi de hak etmiyor. И не заслуживает знать.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Uçkursuz babam ve onun sürtüğü ise başına geleni hak etti. А мой лицемерный папаша и его шлюха получили по заслугам.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Sence affedilmeyi hak ediyor muyuz? Думаешь, мы заслуживаем прощения?
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Herkesin içinde bir özrü hak ediyorum. Думаю, я заслужила публичные извинения.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Bu canavar yaşamayı hak etmiyor. Это чудовище не заслуживает жить.
Bu sohbete sonra devam etmek istiyorum. Я бы хотел продолжить этот разговор.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.